Farklı yaklaşımlar temelinde zihinsel yetersizliğe ilişkin pek çok tanımın yapıldığı ve çeşitli terimlerin kullanıldığı görülmektedir. Tarihsel süreç içerisinde ise bu tanım ve terimlerin tartışıldığı ve değişikliklere gidildiği dikkat çekmektedir.
Zihinsel yetersizliği anlama, yordama ve son bilimsel gelişmeleri sunmak üzere önemli çalışmalar yürüten kuruluşlardan biri Amerikan Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlik Birliği (American Association Intellectual Developmental Disabilities) (AAIDD)’dir. Bu kuruluş zihinsel yetersizlik üzerine çalışmalar yürüten dünyadaki ilk kurumsal oluşumlardandır.
Günümüzde zihinsel yetersizliğe ilişkin kabul gören en son tanımın AAIDD (2010) tarafından yapıldığı görülmektedir. Buna göre zihinsel yetersizlik; “zihinsel işlevlerde ve uyumsal davranışlarda gözlenen önemli düzeyde sınırlılıklarla karakterize olan; pek çok günlük kavramsal, sosyal ve pratik uyumsal becerilerde kendini gösteren bir yetersizlik türüdür. Bu yetersizlik 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım günümüzde pek çok ülkede ve alanda kabul gören ve kullanılan bir tanım olarak karşımıza çıkmaktadır.
Zihinsel yetersizliğe ilişkin AAIDD tarafından günümüze kadar yapılan tanımlamalarda özellikle üç önemli noktaya vurgu yapıldığı dikkat çekmektedir (AAIDD, 2010). Bunlar Şekil 1’de görüldüğü biçimde ele alınabilir:
Bu tanımda ele alınan zihinsel işlevler ile öğrenmeye ilişkin bilişsel kapasite, neden-sonuç ilişkisi kurabilme, problem çözme vb. zihinsel süreçler ele alınmaktadır. Uyumsal davranışlar bağlamında bakıldığında ise;
Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2006 yılında Resmi Gazete’de yayımladığı yönetmelikte “zihinsel yetersizliği olan birey” ifadesine yer verildiği ve zihinsel yetersizliği olan bireylerin; “Zihinsel işlevler bakımından ortalamanın iki standart sapma altında farklılık gösteren, buna bağlı olarak kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde eksiklikleri ya da sınırlılıkları olan, bu özellikleri 18 yaşından önceki gelişim döneminde ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyan birey” şeklinde tanımlandığı görülmektedir (MEB, 2012). Nitekim bu tanımın ülkemizde kabul gören ve yaygın olarak kullanılan tanımlardan biri olduğu söylenebilir.
Kaynaklar